29 Temmuz 2012 Pazar

Suriye

Suriye'nin karışmasına, gerekirse alevi-sunni ikiye bölünmesine pek aldırmayan dış işlerimiz iş üçe bölünmeye gelince ve Suriye Kürt bölgesinde AKP'nin pek de hakim olmamasına -doğal olarak- gelince kıyameti koparmakta.

Hani halkın ayaklanması idi Suriye'de olanlar. El Kaide iş başına gelirse veya Hamas seçilirse iş demokratik, halkçı başkası hakim olursa sessiz kalmayız, göz yummayız nutukları. Gerçi artık bu nutuklarınıza kimse rağbet etmiyor, içeride kanan son kitleler de uyanıyor ama neydi yapılan yanlışlar.

Dış işlerinin en önemli ilkesi "Ülkelerin iç işlerine karışılmaması.". Bizim dış işleri ne yaptı. İç işlerini buradan yönetmeye kalktı. Sınırdan geçişleri denetlemedi. Güya mülteci kamplarında hiç bir kontrol uygulamadı. Hababam sınıfında bile daha fazla disiplin vardı. Muhalif askerleri silahlandırdığı en ciddi kaynaklarca ifade ediliyor. Zaten muhalif generalleri Dış İşleri konutunda ağırlamak sadece acı kahve için değil di herhalde.

Aslan gibi kükrerken verilen elektriği bile kesemeyip, sınır kapılarını bile ancak Kürtler ele geçirince kapamayı akıl ederek yapılacak her tür hatayı yaptık.

Peki yarın bir komşu ülke Türkiye'deki muhalefeti, isyanı desteklerse ona diyecek ne sözünüz var. Söyledikleriniz kayda geçip suratınıza vurulmaycak mı?

Bu beceriksiz dış politika ve hükümeti ders vermek için önümüzde 3 seçim var. Bunu iyi kullanalım!

8 Temmuz 2012 Pazar

TOKİ'le

Seçim mitingi düzenlemek lazım
TOKİ'le
AKP'ye bayrak lazım
TOKİ'le

Gecekondu yıkılacak
TOKİ'le
Sınır karakolu yapılacak
TOKİ'le

Deprem konutu lazım
TOKİ'le
Orman arazisine el koy
TOKİ'le

Mühendislik de neymiş
TOKİ'le
Mimarlara ne lüzum var
TOKİ'le

Dere yatağına konut yapılacak
TOKİ'le
Sel götürür 12 canı
TOKİ'le

Bakan yaptın başarı saydın bunları
TOKİ'le
Bak git oğlum, senin de sonun göründü
İkile.