25 Aralık 2015 Cuma

AKP ile Anayasa Görüşmek Halka İhanettir!

Tam bir otoriter yönetim haline dönmüş, demokrasinin sıfırlandığı, insanların evlerine tıkıldığı, yargının tamamen siyasallaştığı, kuvvetler ayrımının kalmadığı ülkemizde, bunların baş nedeni olan AKP iktidarı ile "Demokratik" Anayasa yapmak KESİNLİKLE MÜMKÜN DEĞİLDİR!

Onlarla bu konuda görüşme yapmak bile AKP ile demokratik anayasa olabilir izlenimi yaratır ki bunu AKP yarın gideceği Anayasa referandumunda kendi lehine kullanacaktır. Bunun için dağılmakta olan MHP'den transfer yapabilir AKP. HDP'de başkanlık konusunda 7 Haziran'daki tavrını izlememekte.

Sonuçta bu görüşmeyi yapan hiç bir parti demokrat, devrimci, sosyal demokrat olamaz!

CHP'de bir çok başkan adayı var ama bunlardan bu konuda net tavırlar görmüyoruz. Zaten en demokrat görünen Balbay'ın bile Can Dündar ve Emre Gül protestolarında bile görünmemesi bu adaylardan da bir şey çıkmayacağının göstergesi.

Defalarca elindeki şansı harcayan muhalefet ülkenin referanduma gitmesine yol açacak bu görüşmelere girmemeli. Aksi halde referandumu gününe kadar kan akmaya devam edecek, çünkü kanın oylarını artırmasının tadını aldılar!

6 Aralık 2015 Pazar

Savaşa Hayır

Son dönemde Rusya ile aramızda ciddi gerginlik var. Bunu savaşa doğru sürüklemek isteyenler arasında ne yazık ki kendini solcu,sosyal demokrat sayanlar da var.

Sen sınırlarını kevgire döndür, isteyen her gün girip çıksın, belki 1 milyon kişiyi kayıtsız kuyutsuz içeri al, teröristleri hastanelerinde ağırla, intihar bombacılarına bile sağlık dahil her tür hizmeti sun sonra sınırlarını 17 saniye ihlal etti diye Rus uçağı düşür.

Neymiş ülkesi belli değilmiş! Bu tip uçak Suriye'de ya Suriye ya Rus uçağı olabilir başka hangi ülke olsun.

Neymiş 5 dakika içinde 10 kez uyarmışız. Demek ki bu uyarı sınırımızı ihlal etmeden, kendisini egemen ülke olarak davet eden Suriye sınırlarında iken uyarmışız! Başka ülkedeki uçuştan sana ne?

İçeriye doğru girmiyor açısal olarak, teğet geçeceği belli. Bu durumda düşürmek ancak savaş ateşine benzin dökmek anlamına gelir.

Şimdiden Antalya ve akdeniz üreticisi ve turizm sektörü büyük zararda. Böyle giderse zarar tüm halka yayılacak.

Başlarındaki otoriter yönetimlerin keyfi hırsları nedeniyle çıkacak bir savaştan hem Türk hem Rus halkı çok zarar görür.

Çılgınlık yapmayalım. Hep birlikte savaşa karşı duralım.

27 Kasım 2015 Cuma

OKUDUĞUM SON 3 KİTAP

1) Kana Bulanmış Sakal/Daniel Galera/Can

Brezilya edebiyatından güzel bir roman. İntihar eden babasının arkasından dedesinin izine düşüp bir sahil kasabasına gelen genç yüzücü. İnsan ilişkileri üzerine son derece akıcı yazılmış güzel bir roman. Bazen en yakınımız bile bizi anlayamaz.

2) Kader Kuyusu/Mehmed Uzun/İthaki

Kürt romanının büyük ismi Mehmed Uzun 19. yüzyıl sonundan başlayıp 20. yüzyıl ortalarına kadar Cizre Botan'dan göçmüş Mir Bedirhan sülalesinin İstanbul ve sürgünde geçen günlerini anlatıyor. Torun'un doğuşundan başlayıp ölümüne kadar süren roman aynı zamanda Kürt direnişinin de anlatımı.

Bu romanı okuduktan sonra devletleri olmadan Kürt'lerin bu mücadeleyi bitirmeyeceklerine kanaat getirdim.

3) Yeşil Gölge/Kemal Bilbaşar/Can

2. dünya savaşı sonrasında bir Anadolu kasabası. İstiklal savaşındaki konumunu kullanarak güç elde etmiş bir ağa, meyhanesi, kasaba eşrafı, imam etrafında geçiyor konu. Demokrat parti kurulması ve halkın ilgisinin nedenini arayanlara ışık tutabilir. Din, para,rüşvet, güç ve ezilen köylü ve işçiler. Demiryolu gelişinin bir güç savaşına dönmesi.

Çok rahatlıkla okunan, sürükleyici ve bugünlere de ışık tutan bir roman.

5 Kasım 2015 Perşembe

Bahçeli,Kılıçdaroğlu İstifa Dikta Anayasasına Hayır

Seçimlerde oyumu HDP'ye verdim. Barajı ucu ucuna geçmesi, barajı geçmediği takdirde AKP'nin mutlak meclis çoğunluğunu elde edeceği düşünülürse kararımın arkasındayım.

Devlet Bahçeli partisi haline gelmiş MHP'yi halk cezalandırdı. Bahçeli'yi başından atmamış bir MHP yok olmaya mahkum. Hele AKP'nin "ileri demokratik" dikta anayasasına katkıda bulunursa bu bitiş daha da hızlanır. Bahçeli hamasi nutukları bırakıp derhal istifa etmeli. Ana muhalefet değil, küçük yavru muhalefet olmak hedefe ermek sayılamaz.

Kılıçdaroğlu istifa etmeli ve yeniden aday olmamalı. Ya da CHP kurultayı artık sağa kapı açan, geri zekalı danışmanlarla Ekmeleddin gibi adaylar gösteren, Baykal'ı tasfiye etmeyen, Sarıgül'ü aday yapıp İstanbul belediyelerini rantçılara emanet eden Kılıçdaroğlu'nu gönderip, yoksul ve emekçi halka sol söylem ile hitap edecek bir devrimciyi başa getirmelidir. Her seçimde %1 oy artırarak iktidara gelmek için 13 seçim yani 52 yıl geçmesini beklemeyi hiç bir salak başarı sanamaz. Yetti bu dini, sağ, rantçı söylemlerden umut bekleyen sahte sosyal demokratlar! Bunu yapmadıkça oyumu tekrar alamaz CHP! Hele dikta Anayasası için görüşme bile yapması bence CHP'yi bitirir. Diktatörlerle demokratik anayasa yapılamaz.

Demirtaş ve HDP'yi azaltan PKK oldu. Sivil siyasetin öne çıkmasını hazmedemedi. HDP PKK terörüne daha net karşı çıkmalı 3. parti konumuna gelmişken. Anayasa değişikliği veya çözüm sürecini AKP ile canlandırma fikrini derhal unutmalı. Diktatörlerle eli kanlı yönetimlerle Kürt sorunu dahil hiç bir sorun demokratik olarak çözülemez. Demokratik olarak eldeki son hakları kullanmalı. Bunları yapmazsa emanet oyumu geri almakta tereddüt etmem.

Halkın devirdiği AKP'yi beceriksiz muhalefet geri getirdi!

16 Ekim 2015 Cuma

Muhalefet Oyumuzu Hak Etmese de

Aslında 7 Haziran sonrası hiç bir muhalefet partisi oyumuzu hak etmiyor. Halkın oyuyla devirdiği AKP'yi iktidarda muhalefetin beceriksizliği tuttu. Meclisten bir tane AKP karşıtı karar çıkartamadılar. Birer bire bakarsak durumlarına:

Devlet Bahçeli partisi (artık MHP adını hak etmiyor) meclis başkanlığını AKP'ye hediye etti. Hükümete savaş yetkileri verdi. Çinli,Koreli dövmeleri de işin tuzu biberi oldu. Hiç bir güçlü adaya tahammül edemeyen Bahçeli partisinde parti demokrasi sıfır.

Vatan Partisi seçim barajı sorunumuz yok diyordu. Yüzde yarım bile oy alamadılar. Bir öz eleştiri duydunuz mu? Cemaate karşı mücadele diye AKP ve diktatörlüğü savunur pozisyona düştüler. Suriye'de savaş çığlıkları da unutulmamalı.

CHP istikşafi görüşme diye halkın 40 gün oyalanmasına izin verdi. Davutoğlu ile baş başa görüşüp niyet belli olunca görüşmelere devam etmese hükümet kurma yetkisini alması olası idi Kılıçdaroğlu'nun. Baykal Erdoğan ile görüştükten sonra kesinlikle aday yapılmamalı , MHP ve HDP ile en azından meclis başkanlığında uzlaşma yapılabilmeli idi.  CB adayı yaptıkları Ekmel beyi 3. turda destekleyip son turda topu HDP'ye bırakabilirlerdi. Zorunlu seçim hükümetine girmeme kararları ise son derece yanlıştı. CHP ve MHP hükümete girse idi tek tek vekillere bakanlık teklif etmek mümkün değildi. Ayrıca 11 muhalif bakan olan bir hükümet olsa idi kolay kolay Ankara katliamı olmazdı. Verdiğimiz oylarla elde edilen Anayasal yetkilerini kullanmadılar. Çalışmayana meclise kadük olacak yasa teklifleri ile kimi kandıracaklar.

HDP eğer 7 Haziran öncesi komplo teorileri doğru olsa idi AKP ile hükümet kurup başkanlık ve özerklik içeren Anayasa değişikliği yapmalı idi. Verdiği sözleri en çok tutan parti oldu. RTÜK'de zorda olsa MHP adayına oy verip muhalefete geçmesini sağlayabilirdi başkanlığın. Verilen 3 bakanlığın sadece ikisini kullandı ve onları da bıraktı. Bu çok yanlış idi.

Görüldüğü gibi aslında hiç bir muhalefet partisi oyumuzu hak etmiyor ama seçim sonrası tek olumlu olasılık CHP-HDP koalisyonu kanımca. Bu nedenle bu seçimde oyum HDP'ye eğer teröre karşı tavırları sürerse.

3 Ekim 2015 Cumartesi

OKUDUĞUM SON 3 KİTAP

1) Şeytan,Melek ve Komünist/Nedim Gürsel/DK

Nazım Hikmet otobiyografisi yazara Nazım'ı takip eden DDR ajanı anılarını vermek ister. Roman Berlin'de geçiyor. Hem Nazım'ın hayatı, hem dönemin parti uygulamaları, hem duvarın çöküşü bu romanda konu ediliyor.

Nazım,TKP veya Berlin ilginizi çekiyorsa romanı mutlaka okuyun.

2) İncir Tarihi/Faruk Duman/Can

Masalsı bir roman. Biraz efsanelerden esin almış. Osmanlı dönemi İstanbul'u ve denizlerde geçiyor. Değişik bir okuma deneyimi için öneririm.

3) Yolda/Jack Kerouac/Ayrıntı

Hiçbir bölüme ayrılmayan ABD yol anıları. 1945 sonrası Amerika'da Doğudan Batıya, Güney'den Kuzey'e, otostop, araba ve otobüsle yapılan uzun yolculuklar. Caz, uyuşturucu, partiler, araba hırsızlığı. Zaman zaman sıkıcı hale gelse de yine de değişik bir roman.

10 Eylül 2015 Perşembe

Ya CHP-HDP Ya Aynı Kaos

Tüm kusurlarına karşın 1 Kasım'da üç olasılıktan en olumlu olanı CHP-HDP'nin toplam 280 vekil çıkararak ülkeyi barış ortamına kavuşturması.

İkinci ve en güçlü olasılık benzer tablo ortaya çıkması. MHP'nin, daha doğrusu Bahçeli'nin yaptığı mızıkçı tavır bugünlerde büyük rol sahibi. Muhalif bir meclis başkanı olsa idi bugün meclis açık olabilirdi. 1 yıllığına bile olsa AKP iktidardan uzaklaştırılsa idi bu kanlı tablo meydana gelmezdi. Aynı tablo çıkarsa MHP ya AKP ile koalisyon yapacak ya da yine seçim ve kanlı tablo sürecek.

Üçüncü ve en zayıf olasılık ise AKP'nin tek başına iktidara gelmesi. Bu ise ilk iki tablodan daha parlak bir ülke vaat etmiyor.

O nedenle zorda olsa tek olumlu tablo olan ilk tablo için hepimiz çaba gösterelim.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

Seçim Hükümeti Kuruldu

Anayasa'ya göre zorunlu seçim hükümeti kuruldu. CHP ve MHP bu hükümete üye vermedi. HDP'den bir üye görevi kabul etmedi. Bu konuda da yasal boşluk olduğu görüldü. Teamüllere göre üyeler partilerden istenmeli ve parti yönetimi kabul veya reddetmeli idi. Ayrıca görev alan saf değiştirmiş Türkeş Başbakan yardımcısı yapılırken iki HDP'li "olmayan" AB ile ilişkiler bakanlığı ve yine "olmayan" kalkınma bakanlıklarına atandı. Bu konuda en son kesin bütçedeki pay sıralamasına göre vekil dağıtır gibi bir sistemle dağıtılmalıydı bakanlıklar; keyfi olarak baştakilerce değil!

CHP bu süreçte Kılıçdaroğlu - Davutoğlu baş başa görüşüp saray etkisinden çıkamayacaksa süreci uzatmasa idi ne olurdu? 15. günde görüşmeler bitse idi CB mecburen Kılıçdaroğlu'na görev verecekti. Seçim hükümetine girmemekle ise büyük aptallık edilerek meydan AKP'li sözde bağımsız bakanlara terk edildi. Seçimden sonra aynı tablo çıkarsa belki bu hükümet ülkeyi aylarca yönetecek. Onun içinde yer almayarak verdiğimiz oylara ihanet edildi.

MHP ise meclis başkanlığını muhalefetten seçtirmeyerek AKP'ye ve saraya en büyük hizmeti etti. Meclis açık olsa idi bazı yolsuzluk dosyaları yeniden açılabilirdi. Zaten kalmamış çözüm sürecinde AKP ile hükümet kurabilirdi ama haklı olarak saray etkisinde bir başbakan ile hükümet kurmadı.

HDP ise RTÜK'te zorda olsa MHP'li üyeye oy vererek seçim için önemli bu kurulu muhalefete verebilirdi.

Yani biz halk olarak AKP'yi indirdik ama muhalefet onu orada tutmayı başardı.

1 Ağustos 2015 Cumartesi

Gidişatı Değiştirebilecek 5 Kişi

Ülkenin içinde bulunduğu durumu kendi tavırlarında değişiklik yaparak değiştirebilecek 5 kişi var bence.

Bunlardan ilkinin tavrını değiştireceğine dair umudum sıfır olduğundan onun adını anmayacağım.

Davutoğlu eğer seçim sonuçlarını iyi değerlendirebilse idi durumu değiştirebilirdi. Cumhurbaşkanını Anayasal konumuna davet eder, CHP ile gerçekten samimi koalisyon görüşmeleri yapar ve partinin lideri olma yolunda adım atardı. Bu sırada partiden kopan bir miktar vekil olsa da sonunda siyaset yeni bir lider bulur ve istenen çoğunluk sağlanırdı. 60 milletvekili bile istifa etse Anayasa'yı referandumla değiştirecek bir çoğunluk sağlanırdı. Halen bu şans var mı? Çok ufak da olsa var.

Kılıçdaroğlu eğer Davutoğlu ile baş başa görüşüp, bu tavrı ondan talep etse idi. Olumsuz yanıt alırsa ise nafile koalisyon görüşmelerine ayıp olmasın diye devam etmese idi CHP olası bir seçimde çok daha iyi bir durumda olurdu. Partisindeki koltuk meraklılarına fazla yol açması, tavrını açık ve net ortaya koymaması ona kaybettiriyor. Bir de sağ adaylar ve söylemlerle bir yere gelinemeyeceğini anlaması durumu değiştirebilir.

Bahçeli kan içmek, Çinli dövmek, 80-80 eşitliğin kaprisine girmekten vazgeçip MHP genel başkanlığından ayrılırsa ülkenin gidişatını değiştirebilir. HDP-Kürt alerjisinden vazgeçip muhalefet olarak bir geçici hükümet kurulabilse idi AKP bir sonraki seçimde yoktu. Bari meclisi çalıştırmak, RTÜK'e muhaleftden başkan seçmek konusunda adım atabilse. Partisini bitiriyor. Belki de bu ülke için hayırlı olacaktır.

Demirtaş seçimlerden önceki komplo teorileri doğru olsa idi derhal AKP-HDP hükümeti kurulmalı, hatta Apo serbest kalmalı idi şimdiye kadar. Bunları kesin olarak savunanlar hiç utanmıyorlar mı? Demirtaş seçimde verdiği sözleri genelde tuttu. PKK'ya karşı terörü bırakması için kesin tavır alması, bunu tüm parti yönetimi olarak sergilemeleri durumu değiştirebilir. Yine de seçim sonrası en iyi performansı PKK'ya karşın Demirtaş sergilemekte.

11 Temmuz 2015 Cumartesi

OKUDUĞUM SON 4 KİTAP

1) Mahrem/Barış Terkoğlu-Barış Pehlivan/Kırmızı Kedi

Çoğu Vikileaks belgelerine dayanarak Fettullah Gülen tarikatı'nı ABD nasıl görüyor anlıyoruz.

En ilgimi çeken son derece saygın görünen gazeteci, yazar, iş adamı, akademisyenlerin Amerikan elçiliğine bilgi aktarmayı bir vazife gibi görmeleri. Kimler yok ki Amerika'ya gönüllü bilgi aktaranlar arasında!

2) Petersburg'lu Usta/J.M. Coetzee/Can

Yazar Dostoyevski'nin Petersbug'da üvey oğlunun ölümü üzerine çağrılmasını konu alıyor. Bir yazar gözünden bir yazarın gizli kalmış yaşamından anlar. İlginç bulacaksınız.

3) kendi gecesinde/İnci Aral/Kırmızı Kedi

Annesinden küçükken ayrılmış bir çocuk. Tarihi eser kaçakcısı, antikacı, kuyumcu bir baba. Eşcinsel olmayı seçen çocuğun başından geçenler. Sürükleyici.

4) New York Üçlemesi/Paul Auster/Can

3 dedektiflik hikayesi de New York çevresinde geçiyor. Sevdiğim yazarın sürükleyici bu üç öyküsü de okumaya değer.

7 Temmuz 2015 Salı

CHP-AKP Koalisyonu için 11 madde

Seçimlerde AKP'yi devirsin diye oy verdiğim CHP'nin AKP ile koalisyon olasılığı var. Kendileri 14 madde saydı bunların hepsinin olabileceğini sanmıyorum. Ama ben bunlardan biri bile gerçekleşmezse CHP'ye oy vermeyeceğim 11 maddeyi sayayım istedim.

1) Seçim barajı kaldırılmalı veya maksimum %3 seviyesine indirilmeli
2) Dış politika değişmeli, Suriye ile iyi ilişkiler kurulmalı ve kesinlikle Suriye sınırlarından içeri girilmemeli
3) 3. köprü, 3. hava alanı gibi projeler için ÇED raporu düzenlenmeli ve buna dayanılarak projeler durdurulmalı
4) Cumhurbaşkanı başkanlığında hiçbir bakanlar kurulu toplanmamalı. Anayasal sınırlar içine çekilmeli
5) HSYK yapısı yeniden ve tarafsız şekilde düzenlenmeli, Adalet bakanı ve müsteşar HSYK'dan çıkmalı
6) YÖK kaldırılmalı, Üniversiteler kendi rektörünü kendi seçmeli
7) Gezi şehitleri ve son 13 yılda işkence ve haksızlığa uğrayanların hesabı sorulmalı
8) İnternet yasası, RTÜK ve her tür sansüre son verilmeli
9) TRT ve yalaka medyayı besleyecek reklam ve diğer para akıtmalara son verilmeli. TRT meclisi yayınlayacak tek kanal haline getirilip küçültülmeli
10) Kamuda taşeron işçi kullanımına son verilmeli
11) Zorunlu din dersleri kaldırılmalı

Bunları yapamayacaksanız boşuna kırmızı koltuklara heveslenmeyin!

25 Haziran 2015 Perşembe

Koalisyon

Seçimden çok önce koalisyon kapıda diye yazmıştım. Şimdi o günlere geldik.

MHP'nin daha doğrusu Devlet Bahçeli partisinin aldığı katı tutum CHP-MHP-HDP koalisyonunu engelledi. Halbuki Türk sorunu doğurmadan, çözülme olmadan Kürt sorununu çözebilecek tek koalisyon idi bu seçenek.

Halen AKP-MHP'yi daha fazla olasılık görüyorum. Ama Devlet Bahçeli muhalefette kalıp muhalefette büyümeyi tercih edebilir.

Erken seçim sadece HDP'ye yarar. Oy oranı daha da artarak gelir.

AKP-CHP koalisyonu için ise Davutoğlu'nun kararlı tavrı alması gerekirdi "Yeter ben başbakanım" diyerek. Ama buna halk fırsat verdiği halde korkusundan bu kararlı tavrı izleyemedi. Bu durumda yapılacak bir koalisyon CHP'yi ilk seçimde bitirir. %20 bandının altına iter. HDP ise 2. parti konumuna gelir.

Eğer AKP-MHP veya AKP-HDP koalisyonu olmazsa en doğrusu CHP'nin güven oylamasına katılmayıp AKP azınlık hükümetine yol vermesidir. Her an gensoru ile yıkılabilecek, kanun yapmakta çok zorlanacak bu hükümet gerek ülke için gerek CHP için AKP-CHP koalisyonundan iyidir!

8 Haziran 2015 Pazartesi

Kaybeden Erdoğan, Kazanan HDP

Bu seçimde bütün engellemelere, kamu kaynaklarının iktidar lehine kullanılmasına karşın AKP iktidar olamadı. Kaybeden Erdoğan ve başkanlık hayalleri oldu!

Demirtaş'ın karizması, halkın iktidardan kurtulmak için stratejik oy kullanması ile barajları yıkan HDP kazananı oldu seçimin. Sözlerini tutarak ödünç oyları kalıcı hale getirebilirler.

Davutoğlu artık ya AKP başkanı ve başbakan olmaya karar verecek ya da hem kendisini hem de AKP'yi silinmeye mahkum edecek. Artık herkes anayasal konumuna otursun diyebilirse güçlü bir koalisyon lideri olabilir. Aksi halde erken seçimde AKP iyice sandığa gömülür.

Kılıçdaroğlu oylarını artıramadı. Koşullar göz önüne alınınca yine de başarı sayılır. Eğer MHP ve HDP'yi aynı çatıya getirebilirse kazanan hem Türkiye hem Kılıçdaroğlu olur. AKP ile koalisyon ancak 1-2 yıl süreli ve fiili başkanlığa her tür kapı kapanarak, Cumhurbaşkanlığı yeniden Çankaya köşküne taşınarak gündeme gelebilir. Aksi CHP ve Kılıçdaroğlu'nu bitirir.

Bahçeli muhalefette kalacağız dedi. Eğer güven oylamasında AKP hükümetine çekimser kalıp, her an gensoru ile düşürebilecek bir tablo da MHP'ye yarayabilir. AKP-MHP hükümeti halen en güçlü seçenek bence.

Yeniden seçim öncesi artık barajlar kaldırılmalıdır.

Vatan Partisi, Anadolu Partisi, DSP,KP hiç bir varlık gösteremedi. Bu partiler kendilerini kapatmayı, birleşmeyi ciddi olarak düşünmeli.

Yaptığım seçim tahminleri HDP dışında çıktı. Bu seçimdeki tabloyu tahmin açısından ben de başarılı sayılırım sanırım!

31 Mayıs 2015 Pazar

Oy Verelim

Seçime bir hafta kaldı. Seçim sonrasına kadar başka yazı yazmayacağım.

Seçime kesinlikle katılalım. Tereddütlü yakınımız varsa sandık başına gitmeye ikna edelim. Mümkünse sayım sırasında sandığımızın başında olup oyumuza sahip çıkalım.

Bizi parlamento ve sokaklarda en iyi savunmuş olan partilere, barajı aşar kaygısı duymadan oyumuzu verelim. Burada varlık göstermeyip, sadece -fırsat bulurlarsa- ekranlarda boy gösteren, yıllardır bir yere gelmemiş partileri sandıkta sıfırlayalım.

Bu seçimde aşımıza, doğamıza, suyumuza, ormanımıza, komşularımıza, farklılıklara, kadınlara, gençlere, özgür düşünen herkese düşman, hırsız, katil, yalancı, talancı, dolancı, baskıcı, örümcek kafalılara sandıkta güzel bir ders verelim!

Aydınlık günler bizim elimizde!

30 Mayıs 2015 Cumartesi

OKUDUĞUM SON 4 KİTAP

1) Ölüler Evinden Anılar/Dostoyevski/İş Bankası Kültür Yayınları

Klasik eserler her zaman okuma zevkine katkıda bulunur.

Bir Rus soylusunun, Sibirya pranga mahkumu olarak geçirdiği hapishane anıları. Rus halkının bir çoğu halen korunan davranış kalıplarını anlamak için de yararlı.

2) Kostantiniyye Oteli/Livaneli/DK

Günümüzün çürümüş İstanbul'unu son derece güzel anlatan, sürükleyici bir roman.

3) Zaman ve Mekan/Necib Mahfuz/Kırmızı Kedi

Yazarın okuduğum ikinci kitabı, bu öykü kitabı. Mısır'dan değişik insan ve yaşam kesitleri.

4) Görmek/Jose Saramago/CAN

Daha önce yorumu yapılmış "Körlük" kitabından sonra okunmalı.

Seçimlere çok yakın bugünlerde iyi tesadüf etti. Bir ülke başkenti halkı belediye seçimlerinde %75 ve sonra %83 oranında boş oy kullanır. Yönetim bunun nedenini anlayamaz. Anlamak için ise son derece anlamsız, sıkı tedbirler uygular.

Halkın demokrasiye inancı sarsılırsa neler olabilir sorusu çok güzel irdeleniyor.

24 Mayıs 2015 Pazar

Seçime 2 Hafta Kala

Seçimlere 2 hafta kaldı.

Öncelikle bu kadar adaletsiz, anti-demokratik bir seçim yarışı olamaz. Örtülü, örtüsüz her kamu olanağının iktidar lehine kullanıldığı, medyanın muhalefete sıfır dakika yer verdiği bir seçim ortamında muhalefet partileri bir oy bile alsalar yine de seçimden başarı ile çıkmış olacaklardır.

Bütün hile, hurda ve dayatmalara karşın sonuçlar AKP için çok parlak olmayacak kanımca. Seçim tahminimi aşağıda yazıyorum. Seçim barajları ve maniple edilmiş anketler nedeniyle oldukça aralıklı bir tahmin.

AKP : 240-310
CHP : 110-170
MHP : 50-90
HDP : 0-60
Bağımsız: 5-10

HDP barajı geçtiği takdirde koalisyon gerekeceği kesin gibi. Barajı geçemezse ise "ortalık kan gölüne döner" söylemleri dışında da öngörülerim var. HDP ve diğer partilerin baraj olmasa seçilebilecek vekilleri Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapar. Mahkeme seçim barajını bu seçim için geçersiz sayıp vekilleri yeniden belirleme görevini YSK'ya verir. Seçim barajının düzeltilmesi için ise parlamento'ya bir yıl süre verilir.

17 Mayıs 2015 Pazar

HDP'ye oy vermeyi düşünüyorsanız

Eğer bir çok sol seçmen gibi Demirtaş'ın çıkışlarından hoşlanıyor ve barajı geçmesi için ödünç de olsa HDP'ye oy vermeyi düşünüyorsanız size bir sözüm var.

Eğer HDP'de tek karar verici Demirtaş diyebiliyor ve Apo'nun kararının son karar olacağını göz ardı edebiliyorsanız verin oyunuzu HDP'ye.

7 Mayıs 2015 Perşembe

OKUDUĞUM SON 6 KİTAP

1) Paula/Isabel Allende/CAN

Koma'daki kızına uyanırsa okusun diye seslenmek üzere anılarını yazan bir anne.

Şili,Beyrut,İspanya ve Amerika'dan ülkelere ve aile yaşamanına ilişkin gözlemler.

Isabel Allende'yi okumuş ve sevmişseniz bu romanı da okuyun.

2) Devir/Ece Temelkuran/CAN

1980 öncesi Ankara'yı bir çoçuğun gözünden anlatan, sürükleyici bir roman. O devirde o mahallelerde yaşamaış benim için çok değerli bir anımsatıcı oldu.

3) Anneanne,ben aslında Diyarbakır'da Değildim/Tuğçe Tatari/Doğan Kitap

"Dokunmadan barışamayız" söyleminden yola çıkarak PKK ve hareket içindeki çeşitli kişilerle yapılan röpörtajlar. Anlamak için en azından farklı bakış açılarını da okumalıyız.

4) Yetim Kalacak Küçük Şeyler/Oya Baydar/CAN

Olayları belli bir kurgu ile anlatmıyor "roman". Tek tek anlara ilişkin duyguyu anlatmaya çalışıyor. Değişik bir yazım tarzı. EN azından bazı anlara size de yabancı gelmeyecek.

5) Sinekli Bakkal/Halde Edib Adıvar/CAN

Ne yazık ki bu romanı okumam bugünlere kaldı. Ama orijinal diline sadık bu basım ile okumam iyi olmuş.

Temel çelişki nedir sorusuna Doğu-Batı çelişkisi diyen yazarın Abdülhamid devri İstanbul'unu anlatıyor.

Mutlaka okunmalı.

6) Mağara/Jose Saramago/Kırmızı Kedi

Kapitalizm, tekelleşme romanda "Merkez" kurumu ile temsil ediliyor. Merkeze karşı ihtiyar çömlekçi ve kızının mücadelesi.

Seveceksiniz.

25 Nisan 2015 Cumartesi

KAYNAK

CHP'nin 50 milyar TL.lik seçim paketinin kaynağını açıklıyorum.

- Örtülü Ödeneğe ayrılan kısmın gereksiz %90'ı. 2 Milyar TL.
- Yatırım bütçesindeki 41 milyar TL. yatırımın içindeki rüşvet payı 4 Milyar TL.
- Gereksiz yatırım (Kanal İstanbul gibi) gelen pay 10 Milyar TL.
- Bütçede har vurup harman savurulan 473 Milyar TL. den %4 tasarruf ile 19 Milyar TL.
- 4G lisanslarının ertelenmemesi ile elde edilecek 9 Milyar TL.
-Kalan ise işsizlik fonundan işsizlere yapılan yardımın alınması ile alınabilir.

Çok kısa bir araştırma ile bulunabilen bu gerçekler istenirse gelir dağılımını düzeltici çalışma yapılabileceğini göstermiyor mu?

Halen kaynak nerede diyecek misiniz?

9 Nisan 2015 Perşembe

Koalisyon Kapıda

Bir çoklarının öcü gibi göstermeye çalıştığı, istikrarsız niteledikleri koalisyon kapıda. Öncelikle tek adam, tek parti otoriter rejimlerine göre çok daha istikrarlı ve demokratiktir koalisyonlar. Yani bu görüşlere katılmıyorum.

HDP barajı geçiyor görünüyor. AKP'nin değil referandumla anayasa yapacak 330 sayısına tek başına iktidar yapacak 276'ya bile varması çok zor gözüküyor. Önümüzdeki iki ayda ne olur elbette bilinmez ama olanın AKP yararına olması zor bundan sonra.

O zaman olası koalisyon seçenekleri neler?

- AKP-HDP koalisyonu. Anayasa'da karşılıklı tavizlerle uzlaşma olmazsa Davutoğlu'nun öne çıkacağı bir tablo olacaktır. En olası senaryo.
- AKP-MHP koalisyonu. Her ne kadar Bahçeli esip gürlüyorsa da bu senaryo da uzak değil.
- AKP-CHP koalisyonu. Bu CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu bitiren bir senaryo olur. Yapılamayanları AKP'nin üstüne atıp durumdan kurtulabilir mi bilinmez. Ama başkanlık hayalini bitirir ve bazı 17/25 Aralık dosyaları açılır bu seçenekte.
- CHP-MHP-HDP koalisyonu. Bu çok zor hayata geçirilecek bir senaryo. Ancak 2 yıl sonra erken seçime gitmek kaydıyla olabilir.
- CHP-MHP veya CHP-HDP koalisyonu 276 sayısını zor bulacağından pek olası değil.
- AKP-HÜDAPAR bağımsızları koalisyonu. Eğer HÜDAPAR 6-9 vekil çıkarabilir ve AKP'de 270 vekili bulabilirse olabilecek bu senaryo bugünden ne farkı olur yorumlamak zor.

Bu senaryoların her birinin işi pek kolay değil. Seçimlerden sonra bizi zor günler beklemeye devam ediyor. Zor iktidara gelen bu anlayıştan kurtulmak da öyle kolay olmayacak!

21 Mart 2015 Cumartesi

Sol Seçmen Kime Oy Vermeli?

Seçimlere iki ayı biraz aşan bir süre kaldı. Son derece karanlık olan Türkiye tablosundan rahatsız olan sol muhalif seçmen hangi partiye oy vermeli? Bu konuda görüşlerimi yazmak istedim.

AKP : AKP'ye oy vererek batışın en dibe varmasına hizmet edebilirsiniz. En dipten sonra yukarı çıkış olacak umabilirsiniz. Ama otoriter süreçlerin çok uzun sürdüğü ülkeleri hatırlatmak isterim. Belki bir daha oy verme şansınız da olmayabilir.

MHP : Her önemli dönemde AKP'ye destek olduğunu unutmayın. 4+4+4'ü, tezkeredeki desteği unutmayın.

HDP : Tüm Türkiye'nin partisi olabildi mi? Bence hayır. Erdoğan'ı ayakta alkışlayan Demirtaş'ı, Efkan Ala gensorusuna çekimser kalınmasını, tezkere oylamasına girmeyen vekilleri, Gezi sürecine karşı çıkışlarını ve bölgede Gezi'ye desteğin en az düzeyde olduğunu unutmayın. Sizi başkan yapmayacağız diyor Demirtaş. Buna ne kadar güveniyorsunuz. AKP ile koalisyon kurmayacağınızı neden açıklamıyorsunuz? Seçim barajı konusunda CHP önerilerine neden destek olmadınız. Niye seçim barajı için diretmediniz AKP'ye. Diretseniz bunu aldığınız başka tavizler gibi alırdınız. Son olarak her fırsatta Türk bayrağı ve Atatürk büstü yakarak nasıl Türkiye'nin partisi olursunuz? Yani samimi değiller.

Verir ve HDP barajı geçerse AKP ile yeni Anayasa'yı yapacaklar ve belki de koalisyon ortağı olacaklar. Barajı geçemezlerse ise AKP Anayasa'yı değiştirecek bir vekil sayısına ulaşabilir; en azından iktidarı garantileyebilir.

CHP : Ekmeleddin adaylığı, Bekaroğlu gibi ciddi hatalar yaptılar. Yalova'da ki ağaç kesimi çok ciddi zarar verdi. Yine de bir çok ilde tüm üyelerin katılımı ile genel başkan dahil ön seçim yaparak en demokratik parti olduğunu gösterdi. Ön seçim yapılan illerde kesinlikle desteklenmeli. Diğer illerde ise adaylara bakmanızda yarar var. Adaylar içinize siniyorsa oyunuzu vermelisiniz.

Vatan Partisi : Gülen tarikatını AKP'den daha ciddi bir tehlike olarak görmekte. Bir çok gençlik direnişini başarı ile örgütlemiş olmasına karşın oluşan kompozisyon bir parti içinde uzun süreli yan yana gidebilecek gibi gözükmüyor. CHP'ye oy vermeyi içinize sindiremiyorsanız alternatif olabilir.

Anadolu Partisi : Liderine saygı duymama karşın istenen atılımı yapamadı. Tezkere oylamasına katılmaması da ayrı bir sorun. Vatan Partisinden fazla farklı bir çizgi izlememekte.

DEPAR, DSP, Yurt Partisi : Bu partilere oy vererek gerçekte farklı olmayan çizgilerini sırf liderleri uzlaşmıyor diye oy vererek daha fazla yaşatmayın. Bu partiler yerine CHP veya Vatan Partisine oy verebilirsiniz.

Ne olursa seçmen listesini kontrol edin ve seçimlerde oy verin. Son pişmanlık fayda etmez!

1 Mart 2015 Pazar

OKUDUĞUM SON 4 KİTAP

1) Sokaklardan Bir Kız/Orhan Kemal/Everest

Orhan Kemal ve kuşağının romancılarının tadını veren pek yerli yazarımız kalmadı Nobel bile almış olsalar. Yaşar Kemal'in kaybından sonra bu iyice net benim için.

Bir karı-koca, kızı, evlatlık bir ailede yaşam, bar kadını ve bar sahibi ilişkisi, arkadaşlık, yakışıklılık, ihanet ve cinayet. Ne isterseniz bulacağınız bu romanda gerçeklik duygusunu hiç yitirmiyorsunuz.

2) Bir Delinin Güncesi/Lu Hsun/Aylak Adam

Çin edebiyatından fazla bir eser okumadım. Bu öyküler bana oldukça fazla şeyi kaçırdığımı anımsattı. Daha fazla okumaya çabalayacağım.

Çin'de yoksul insanlar, çocuklar, gelenekler ve onlara direnen insanlar.

3) Köprü/Ayşe Kulin/Everest

Recep Yazıcıoğlu ve Fırat üzerinde yıllarca yapılmayan bir köprünün hikayesi. PKK terörü, devletin ihmal ettiği bölge, alevi- sunni çatışması öyküde arka plan konular.

Görüşleriniz uyuşmasa da iyi bir yöneticinin nasıl fark yaratacağını ve işini iyi yapmanın önemini bir kez daha anlıyoruz.

4) Avcı/Paul Cleave/Pegasus

Seri katilin oğlu olmak nasıl bir şey. Ya eşinizi bir banka soygununda kaybeder ve soyguncular sırra kadem basarsa. Hızla bitirilen, sürükleyici bir roman.

23 Şubat 2015 Pazartesi

Türbe Nakli

Daha önce bir kaç kez yer değiştirmiş türbeyi neden şimdi tahliye ettiler?

Eğer tahliye edilecekse neden türbe Suriye'de savaş bitip, Suriye ile anlaşmalı olarak belirlenecek bir yere taşınana kadar Türkiye'de saklanmadı da, sınıra 200 metre olan bir yere Suriye'nin izini olmadan taşındı veya taşınacak!

Tüm bunlar seçim yatırımı mı?

Soruları ilk aklımıza gelen sorular oluyor.

17 Şubat 2015 Salı

Masal Ülkesi

Bir ülke varmış ki masallarda olmayan bir adalet sistemi varmış.

Bu ülkede tecavüz serbest, taciz ise ödüllendiriliyor muş.

Hırsızlık kuralları ilginçmiş. Eğer bir günlük asgari ücretten az değerli bir şey örneğin ekmek, baklava çaldıysanız cezası 3-5 yıl hapis imiş. Bir günlük asgari ücretten fazla ama bir aydan az bir hırsızlık söz konusu ise cezası paraya çevrilen 10-15 gün hapismiş. Bir aylık asgari ücreti geçen hırsızlıklarda çaldığınız para size iade edilip üstüne rayiç faiz veriliyormuş.

Memleketin bir yarısında hendek kazıp, ortalığı ateşe verenler polis korumasında serbestçe gezerken diğer yarısında polisten yediği dayaktan ölmek bile devlet memurunu lüzumsuz meşgul etme suçu sayılıp ceza veriliyormuş.

Ülkenin kralı kendi ülkesinin durumu ile öyle övünüyormuş ki dışarıdan bakanlar ülkede bunların olduğuna gözü ile görse inanmıyormuş.

Ne olmuş bu ülkeye sonunda diye masalcıya sorarsanız onu siz bileceksiniz dermiş!


7 Ocak 2015 Çarşamba

Sanık

Sanıklar oldu savcı
Savcılar oldu sanık
Sizlere salık
Sanma bu halk alık.