6 Eylül 2009 Pazar

OKUDUĞUM SON 2 KİTAP

1) Ayşe Kulin/Umut/Everest

Ayşe Kulin daha önce okuduğum "Nefes Nefese" den önceki dönemi bu kitapta anlatıyor. Anne babası ve 2 kuşak gerisinden, 1908 yılından başlayarak Ayşe Kulin'in doğumuna kadar geliyor kitap. Severek okunabilecek bir Cumhuriyet yaşamı romanı. Bir Türk genç kız ile Ermeni kökenli erkeğin aşkı, azimli bir mühendis, halkçı bir doktor, eski konak yaşamı ve değişim.

"O gün bugündür Aram'ın burnuna ne zaman sıcak mercimek çorbasıyla tereyağında kızartılmış ekmek kokusu gelse, ne zaman evlerinin kapısı akşam vakti hızlı hızlı vurulsa içine bir sıkıntı basar, boğazına yumruk gelir otururdu. Kimseyle paylaşmadığı sırrıydı, mis gibi tüten çorba kokusundan ve zamansız vurulan kapılardan ürktüğü. ..."

"Bak kızım, böyle saçma sapan konuşma, yoksa külahları değiştiririz. Mantıksızlık ve inat erkeklere mahsustur. Biz kadınlar akıllı olmak zorundayız ki, o sivri akıllı erkekleri idare edelim. ..."

"Hilmi Bey, "Kızım" dedi, "bugün gördüğün Fransız, İngiliz, İtalyan ve Yunan bayrakları, ben Ankara'ya ilk geldiğimde istasyon binasında asılıydılar. Ağlama, bak, o bayrakların yerine bizim bayrağımızı asan adamı, bugün düşmanları bile nasıl saygıyla, sevgiyle teşyi ediyorlar. Ağlama, iftihar et!""

2) Naşide Gökbudak/Perina/Neden Kitap

1917. Ekim devrimi dönemi, Çarın kaybolan kızı Anastasia hakkında ilginç bir başka hikaye. Roman Türkiye'de 1960 larda bitiyor. Bazen itici gelse de yine de meraklı bir öykü.

"Çevre alacakaranlıkken sızan ışığa gözlerini kapamak akıllıca olmaz."

"Oğlum, gurur çarşıdan alınmaz. Gururlu olmak için, bir erkek olarak görevlerini tam yapman, en azından sığınacak bir yere sahip olman gerekir. Sende ikisi de yok. Erkek olmak pantolon giymek değildir. Güvenilir olmaktır. Karına ve çocuklarına sahip çıkmaktır. Dürüst olmaktır. ..."

Hiç yorum yok: