2 Haziran 2009 Salı

Çift Bordro

Geçen gün Habertürk TV'de Ali Tezel'in programını seyrediyordum. Programa soru soran bir okutman "Bir Vakıf Üniversitesinde çalışıyorum. Net ücret belirleniyor ve biri resmi , biri gayri-resmi iki bordro uygulanıyor. Resmi net maaşımız bankaya yatıyor. Fark elden ödeniyor. Bunun bana zararı olur mu?" diye sordu. Ali Tezel'de bazı sakıncalar olmakla birlikte işten çıkarılmamak için şimdilik ses çıkarmamasını tavsiye etti.

Bu konu ülkenin kanayan yaralarından biri. Kayıtdışı ekonominin bir parçası. Çalışanlardan kesilen yüksek vergi buna mazeret sayılsa da bu göz yumulmaması gereken bir durumdur. Öncelikle her halde en "eğitimli" olan bir üniversite yönetiminin bu tür bir davranışını kınıyorum. Sonra bunun bir mali portresine bakalım. Diyelim resmi net maaşı 1.500 TL. ve gayri resmi net maaş 4.000 TL. olsun bu öğretim üyelerinin. Aradaki fark ayda 2.500, yılda 30.000 TL. eder. 200 bu düzeyde çalışan olsun. Yılda 6.000.000 TL. -altı trilyon eski lira- eder.

Peki bu rakam sadece basit bir vergi kaçırma mıdır? Hayır aynı zamanda SGK'nın prim kaybıdır. Bununla kalır mı? Bu rakamı kapatmak için naylon veya abartılı faturalar aldığından eminim bu değerli vakıf üniversitesinin. Mesela abartılı tadilatlar, kabarık temizleme taşeron faturaları. Bu faturaları kesen şirketler tamamen naylon değilse onlar da başkalarından naylon, abartılı fatura alıyorlardır mutlaka. Bu duruma KAYIT DIŞI SARMALI diyoruz.

Vakıf üniversitelerinin bir çoğunun İstanbul'da olduğu düşünülürse, İstanbul Defterdarı ve SGK İl müdürü bu programı ihbar kabul etmeli ve tümünü inceleme altına almalıdır. Eğer halkdan yana bir yönetim sergileyecekseniz IMF, mayınlı arazi kiralama dışında da bir çok kaynak bulunur. İstenirse!

Hiç yorum yok: