22 Mart 2010 Pazartesi

Anti-Demokratik Anayasa Değişikliğine Hayır!

Öncelikle paketin tam metni çıkana kadar yorum yapmadan bekledim. Aslında yöntem olarak seçilen parti içinde hazırlama, üniversite ve sivil topluma danışmama yüzünden zaten baştan demokratik bir metin çıkamayacağı belirliydi.

Bu metin içinde seçim barajları yok, dokunulmazlıklar yok. Ne var?

Memurlara toplu sözleşme hakkı var. Hani grev hakkı nerede? Bunun bugünden ne farkı var?

Hiç bir pratik hükmü olmayan 12. Eylül yargılanmasına ilişkin geçici madde iptali. Sadece ağıza bal çalma.

HSYK 21 kişiye çıkıyor. Üyeleri Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Yargıç ve Savcılarca seçiliyor. Adalet bakanı ve müşteşar yine kurul üyesi. Onlar olmadan toplantı yapılabileceğine dair hüküm yok. Adalet bakanlığı müfettişleri kurula bağlanmıyor, ayrıca kurula bağlı müfettişler olacak deniyor ama yetki başkana -Adalet Bakanı- bıraklıyor. Bu yapısı ile yargının büyük ölçüde yürütme denetimine girmesi söz konusudur.

Anayasa Mahkemesi 19 üyeden oluşuyor. Görev süreleri 12 yıl. Bu görev sonrası beklentiler açısından idareye bağlılığı kuvvetlendirir. Seçimi TBMM Sayıştay ve Barolar adaylarından yapıyor. Cumhurbaşkanı ise Yargıtay, Danıştay,AYİM,YÖK tarafından gösterilen adaylara ilaveten 7 üyeyi ise oldukça esnek bir tanımlama çerçevesi içinde kendisi belirliyor. Bu durum Anayasa Mahkemesi yapısının tümden değişmesi anlamında. Hesaplamanın çok hassas yapıldığı mutlak. Yüce divanın sadece yetkileri değil yetkilileri de yargılanma olasılığı olanlarca belirlenebiliyor bu yolla.

Parti kapatmak TBBM'de gurubu olan partilerin beşer üyesi ve Meclis Başkanı'nın (şu an 21 kişi) 2/3 çoğunluğu ile (şu an 14) alınabiliyor (Şu an örneğin BDP, AKP'ye, AKP BDP'ye destek olursa kapatma imkansız oluyor). Parti kapatılsa bile yasaklar 3 yıla iniyor. Milletvekillikleri düşmüyor. Bu çok demokratik madde ile ancak tüm partilerin kendine rakip bulduğu belki de geleceğin iktidarı olabilecek partilerin kapatılması kendi rakipleri olan partilerin ön iznine bağlanıyor.

Gelen hiç bir anlamı olmayan kadın , erkek eşitliği vb. maddeleri ise halkın kafasını çelmek için bir SOS olmaktan öteye gitmiyor.

Bu paket halk oyuna sunulursa benden kocaman bir HAYIR!

5 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

bu konu ile ilgili yazını bekliyordum sevgili uygar. Ancak "sunulursa" demişsin, yani halk oylamasına sunulmaması da olası mı? O zaman??

SeViL ( sevdalitatlar ) dedi ki...

Halk oylamasına sunulacağını hiç sanmıyorum.
Birileri atlarını iyi koşduruyor meydan da lakin meydan sahiplerine sorma gereği duymazlar~ duyulmaz..

Olurda olur halkoylamasına sunulursa ( Ki ! Hiç sanmıyorum ) H A Y I R ! derim.

Kendine çıkarlı kararlarla dolu bir yasa adil midir ki !ben den EVET gelsin ..!

Arzu Sarıyer dedi ki...

Ne kadar demokrat ve şirin gösteriyorlar değil mi.

BİR MİLYON SEVENİMİZ OLSUN dedi ki...

Sayın"uygarradikal"
Partileri halk kapatsın.
Mesela anavatan şimdi nerede?
Onuniçin parti kapatmayı zorlaştıran maddeyi destekliyorum.
Farzedelim ki, ANAYASA yeniden yazıldı.
Halk tarafından da onaylandı.
Siz ret oyu verdiniz diye kabul etmeyecek misiniz?
Hiçbir zaman azınlık görüşler hakim olmayacak diye bir kural yoktur.
Fakat demokrasi demek, çoğulculuk demektir..

düşünce bahçesi dedi ki...

şimdiye kadar olan tüm refarandumlardan evet oyu çıkmış.

ben halk oylaması olmamasını tercih ederim.

Hükümet tabi ki lehine bir anayasayı ister.

aydınlanmaya beş kala, ben derim ki "atatürk gibi düşün"meye ne dersin..